Çelenkler… Düğünlerin, cenazelerin, açılışların olmazsa olmazı. O kadar çok farklı anlam ifade ediyorlar ki, bazen sevinci, bazen hüznü, bazen de sadece “buradayım, yanındayım” demenin en güzel yolunu temsil ediyorlar. Peki, bu kadar çok duygu yüklü olan bu çelenklerin hikayesi ne? Neden yuvarlaklar ve neden bu kadar çeşitliler?
Aslında cevap çok basit: Döngü. Hayatın döngüsü, mevsimlerin döngüsü, başlangıç ve sonun bir arada olduğu o muazzam denge. Çelenk, bu döngünün en somut ifadesi. Sonsuzluğu simgeliyor, tıpkı aşk gibi, tıpkı anılar gibi…
Bir düşünün; bir cenazeye gönderilen çelenk, sadece bir veda değil, aynı zamanda o kişinin anılarının sonsuza dek yaşayacağını da fısıldıyor. Bir düğüne gönderilen çelenk ise, yeni bir başlangıcın, sonsuz bir mutluluğun habercisi. Açılışlarda kullanılan çelenkler ise, o işletmenin sürekli büyüyeceğine, gelişeceğine dair bir umut ışığı.
Peki, İstanbul gibi metropollerde bu kadar çok çiçek siparişi verilirken, neden özellikle çelenk tercih ediliyor? Çünkü çelenk, kendini ifade etmenin en gösterişli, en etkili yolu. Bir demet çiçek güzeldir, ama bir çelenk çok daha fazlasıdır. O, bir duruştur, bir mesajdır, bir duygudur.
İstanbul çiçekçileri de bu durumun farkında. O yüzden her zevke, her bütçeye uygun çelenkler tasarlıyorlar. Kimi zaman sade ve zarif, kimi zaman gösterişli ve ihtişamlı… Ama her zaman, o gönderilen duyguya layık bir güzellikte.
Unutmayın, bir çelenk sadece çiçeklerden ibaret değildir. O, sizin duygularınızın, düşüncelerinizin en güzel yansımasıdır. Sevdiklerinize çiçek siparişi verirken, bir de çelenklere göz atın. Belki de söylemek istediğiniz her şeyi, o mükemmel döngüde bulacaksınız.